DEVAM: 178-179.
Teşehhüdden Sonra Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e Salavat Okumak
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ
الْعَلَاءِ
حَدَّثَنَا
ابْنُ بِشْرٍ
عَنْ
مِسْعَرٍ
عَنْ الْحَكَمِ
بِإِسْنَادِهِ
بِهَذَا
قَالَ
اللَّهُمَّ
صَلِّ عَلَى
مُحَمَّدٍ
وَعَلَى آلِ
مُحَمَّدٍ
كَمَا
صَلَّيْتَ عَلَى
إِبْرَاهِيمَ
إِنَّكَ
حَمِيدٌ
مَجِيدٌ
اللَّهُمَّ
بَارِكْ
عَلَى
مُحَمَّدٍ وَعَلَى
آلِ
مُحَمَّدٍ
كَمَا
بَارَكْتَ
عَلَى آلِ
إِبْرَاهِيمَ
إِنَّكَ
حَمِيدٌ
مَجِيدٌ
قَالَ أَبُو دَاوُد
رَوَاهُ
الزُّبَيْرُ
بْنُ عَدِيٍّ
عَنْ ابْنِ
أَبِي
لَيْلَى
كَمَا
رَوَاهُ مِسْعَرٌ
إِلَّا
أَنَّهُ
قَالَ كَمَا
صَلَّيْتَ
عَلَى آلِ
إِبْرَاهِيمَ
إِنَّكَ
حَمِيدٌ
مَجِيدٌ
وَبَارِكْ
عَلَى مُحَمَّدٍ
وَسَاقَ
مِثْلَهُ
Mis'ar el-Hakem'den,
Hakem'in (976. hadisteki) isnadı ile (iki) önceki hadisi rivayet edip şöyle
demiştir: "Ey Allah'ım! İbrahim'i yücelttiğin gibi Muhammed'i ve onun
âlini (aile ve ümmetini) de yücelt. Çünkü sen hamdedilensin, şerefli ve ulusun.
Ey Allah'ım! İbrahim'in âline bereket verdiğin gibi, Muhammed'e ve onun âline
de bereket ver. Çünkü sen, haınd edilensin, şerifli ve ulusun.”
Ebû Dâvûd dedi ki: Bu
hadisi Zübeyr b. Adî, İbn Ebî Leylâ'dan, Mis'ar'ınki gibi rivayet etmiş ancak
şunu da söylemiştir: Kema salleyte ala ali
ibrahime inneke hamidun mecid ve barik ala Muhammedin
“İbrahim'in âlini
yücelttiğin gibi... sen övülensin, şân ve şeref sahibisin. Muhammed'e bol hayır
ver... " Zübeyr, Mis'ar'ın hadisinin benzerini sevketti.
AÇIKLAMA:
Aslında bu rivayetin de
öbürlerinden pek farkı yoktur. Ebü Davud'un bunu tekrar etmekteki maksadı
duanın ortasındaki (İnneke hamidün mecid) ilavesine işaret etmektir. Çünkü
babın ilk rivayetinde bu cümle sadece duanın sonunda zikredilmiştir.
Ebû Davud'un, Zübeyr b.
Adi'nin rivayetini nakletmesi de "İbrahim'-'in başındaki (âl) kelimesinin
farklılığına ve yerine denilmiş olduğuna işaret içindir.